24 Ekim - 22 Kasım

Grubu: Su, negatif
Uğurlu günü: Salı
Uğurlu sayısı: 8, 9, 53, 783, 6591
Uğurlu taşı: Topaz, Opsidyen, Ametis, Sitrin
Uğurlu renkleri: Canlı kırmızı, Siyah
Uğurlu çiçekleri: Kırmızı karanfil, Hanımeli, Ateş çiçeği
Uğurlu kokuları: Misk, Manolya,
Uğurlu müzik: Marşlar ve canlı parçalar
Belirgin özelliği: Gizem
Negatif yönü: Merhametsizlik ve ihmalkarlık
İsteği: Yaşam boyu güvenlik
Anlaştığı burçlar: Yengeç, Balık
Anlaşamadığı burçlar: Boğa, Aslan, Kova
Kariyerine yardımcı olacak burç: Aslan
Duygusal açıdan destekçi burç: Kova
Maddi açıdan en yardımcı burç: Yay
Evlilik için uygun burç: Boğa


ÖZELLİKLERİ

Akrepleri anlatacak iki kelime vardır. Yaşam ve Ölüm. Akrepler için her zaman iki uç vardır. Ve akrep her zaman tek bir taraftadır. Onları tanımlamak oldukça zordur. Üstün kişiliklidirler. Yarım yamalak işlerden hoşlanmazlar. Yaşamın her alanında tutkuları vardır. Yaşam güçleri olduğu kadar fiziksel güçleri de kuvvetlidir. Gözler onlar için önemlidir. Güçlerini gözlerinden okuyabilirsiniz. Felsefeleri yâ hep ya da hiçtir. Şımarık, bencil ve yalancı insanları sevmezler.

Bazen patavatsız, kaba olurlar. Uzlaşmaya kolay kolay yanaşmazlar. Düşüncelerinin doğrultusunda davranırlar. Dikkate alınmaktan hoşnut olurlar. Kuşkucudurlar, bu yüzden onları kolayca inandıramazsınız. İnandıklarını da sonuna kadar savunur ve bunun için gereken mücadeleyi verirler.

Nefret ve eylemleri kişiseldir. Bu burçta doğanlar işlerini tek başına yapmayı severler. Yaşam onlar için ciddi bir iştir. Sabır, özen ve ilgiyle çalışırlar. Hedeflerine kilitlenirler. Akrepler kendilerini kandırmaz, gerçeklerle yüzleşirler. Zayıf akrepler zehirlerini içlerine akıtır ve kendi yıkımlarına neden olurlar. Kötü bir akrep ise öç almak için elinden geleni yapar. Gücünü olumlu yönde kullanırsa iyi bir önder olur.

Kendisine verilen bir armağanı veya yapılan bir iyiliği asla unutmaz ve karşılıksız bırakmaz. Din ve teoloji özel ilgi alanıdır. Akrep erkeği yenilmek ve yılmak nedir bilmez. Akrepler kendi yasalarını uygularlar bir başkasının kendileri için ne düşündükleri onu zerre kadar ilgilendirmez, kendi bildiğini okur.

Cinsellik yaşamlarının bir parçası olduğu için çok önemlidir. Ölüm ise onlar için yaşamın diğer bir gerçeğidir. Flört etmeyi severler. Duygusal ilişkileri sıcak ve samimi olmasına rağmen ilişkilerinde istikrar pek gözlenemez. Yönetmeyi sevdiklerinden hem yakınlarını hem de arkadaşlarını yönetmeyi severler.

Akrep erkeği tutkulu ve heyecanlı, aynı zamanda kötü kıskançtır. Kişiliğini istekleri yönetir. Bu isteklerim gerçekleştirmek için her türlü zorluğu aşar. Karşı konulmaz karizması onun hazinesidir. Tutkusunu kontrol etmekte zorlanabilir.

Akrep kadınlarının ise seks merkezli yaşam tarzları vardır. Ateşli ve çekici kadınlardır. Aşık olduğunda aşkı için savaşır. Buna rağmen sadık kalması zordur. Çok çalışmayı ve eğlenmeyi sever.

Akrep erkeği gibi akrep kadını da tutku esiridir. Akrep kadını derin, gizemli bir güzelliğe sahiptir. Çekici, gururlu ve güvenlidir. Bilinmeyenleri araştırmaya ve öğrenmeye meraklıdır ama anlaşılmaz bir şekilde bütün araştırmalarından ve deneyimlerinden sapasağlam çıkar.

Akrep kadını güçlü ve değerli bulduğu kişilere inanılmaz bir sadakat gösterir. Zayıflıklara tahammül etmez. Her şeyine sahip çıkan bir insandır, ama kendisine sahip çıkılmasını istemez. Akrep kadını yaşama ihtirası içinde bazen neredeyse sizi boğacak, ama gerçek bir fırtınada, soğuk kanlı, sakin mantığı ve çelik gibi gücü bir can kurtaran olacaktır.

Akrep anne ve babalar kendilerini çocuklarına adarlar. Onlarla ilişkileri biraz serttir. Çocuklarının soru sormasına izin vermezler. Bu burçta doğan çocuklara enerjilerini doğru kullanmayı öğretmek gerekir.


DİĞER ÖZELLİKLERİ

Daima aşırı uçlarda yaşarlar. Hayat görüşleri "ya hep, ya hiç" prensibine dayanır. Yaşamlarında renkler yoktur. Var olan renk sadece siyah ve beyazdır. Olanla yetinmek, ortalarda kalmak onlara hiç mi hiç uymaz. Hedefleri daima, her şeyde derinleşmek, en zirveye ulaşmaktır. Bir şey, "ya olacaktır, ya olacaktır". Olursa olur, olmazsa olmaz değildir.

Onlar pek çok kişinin göremediği çok farklı ve gizli noktaları görebilir, birbirine bağlayabilir ve bir netice elde edebilirler. Asla olayların, konuların kıyısında kalmazlar. Araştırır, analız eder ve sırlarına inerler. Hangi konuyu, hangi alanı seçerlerse seçsinler sonunda mutlaka başarılı olacaklardır. Zaten başarılı olma isteği onlarda bir hırs şeklindedir. Ancak bu hırs ters dönüp en aşağılara düşmeleri de mümkündür. Kimselerin onları geçmelerine izin vermezler. Zirvede onların bayrakları dalgalanmalıdır.

Geçinilmesi oldukça zor insanlardır. Onları memnun etmek zordur. Mutlaka bir yerden bir huzursuzluk çıkaracak şey bulurlar, mantıklı veya mantıksız.

Son derece kıskanç ve kincidirler. Kendilerine yapılan kötülük saydıkları şeyleri asla unutmazlar ve öç almadan rahat etmezler.

Genellikle davranışlarında başkalarına nispet veya öç alma duygusu yattığından, uzun vadede de olsa haksızlık yaptıkları şeyler neticede kendilerine zarar verir. Kendi kendisini mahveder. Yanı, artık kaçacak delik bulamayan akrebin kendi iğnesi ile zehirini kendine sokması gibi.

Çok iyi bir dost ama bir o kadar da çok kötü düşmandırlar. Sevdiğinin, kendine bağlı olan kişilerin her ihtiyacını, ondan evvel düşünür ve yardım eder. Onun için her şeyi yapar. Son derece sadık ve düşünceli bir dost olur. Ama kızdırırsanız, bir kötülük yaparsanız ya da onun isteklerine ters düşerseniz yandınız. Sizi asla rahat bırakmaz. Nefreti sonsuzdur.

Gizlilik, suskunluk ve kararlılık önemli özellikleridir. Kendini saklar ama herkesin sırlarını öğrenmek ister. İyi bir gözlemci, iyi bir dinleyicidir. Sır tutar. Zaten kendisi çok konuşmaz. Daha ziyade dinlemeyi tercih eder. Yüzünde soğuk bir ifade vardır, ancak az kullandığı gülmesi ile yüzü ışıklanır ve ısınır. Emir almak, hükmedilmek, güdülmek için var değildir. Kimsenin boyunduruğu altına girmez.

Seks gücü fazladır. Son derece çekici, esrarlı ve seksidir. Sevdiği kişi sadece onun olmalıdır. Bu konuda çok kıskançtır. Olur olmaz şeyler için sevdiğini suçlar. Ama sonuçta onun gibi çıkmaz ve pişman olur.

Aldatılırsa, bir ajan gibi araştırır, bulur ve elinden geleni ardına koymaz. Acımasız olur. Arkadaşlarını da başkaları ile paylaşmak istemez. Şayet sevdiği kişi sadıksa o zaman, yuvasına bağlı ve onları çok fazla düşünen, ihtiyaçlarını yerine getiren biri olur.

Ölüm, ölüm ötesi, mistik, felsefi, bilim ve dini konular ilgi alanı içindedir. Bu konuları araştırmak, derinliğine inip sırlar bulmak ister. Sezgileri de çok güçlüdür. Bu yolla aldıklarını iyi değerlendirir.

Gizli işler planlama, uygulamada çok başarılıdır. Az konuşmayı başarabildiği için, sinsice, sessizce iş yürütmek onun için çok kolaydır.

Şiddet, öfke, geçimsizlik, normal dışı istekler, seks düşkünlüğü, kuşku kuruntu, kendi hatalarının acısını başkalarından çıkarma, tatminsizlik ve hırslı istekleri yüzünden etrafındakilere hayatı zehretme gibi durumlar hep Akrep Burcu insanlarında görülen hallerdendir.

Diğer uçta da üstün bir Akrep tipi vardır. Bunlar aklını kullanan, gayretli, hırslı ama başarmak için, sezgi ve analiz güçleri ile ileriyi görerek toplumda zirve noktasına gelebilmiş, insanlığa faydalı, yetenekli ve kesin başarılı insanlardır. Ama gene de zor insanlardır.

Şöyle veya böyle, neticede Akrep insanı ile geçinmek oldukça zordur. Çünkü kendini asla açmaz. Buna karşın, karşısındakinin zayıf ve kuvvetli yönlerini çok iyi görür ve böylece istediği gibi davranır. Yani ipler onun elindedir. Maddeye, paraya önem verir. Tutucudur. Aldığı kararlardan asla dönmez. Çok güçlü ve sabırlıdır. Kolay kolay kimseye güvenmez. Dostu yok gibidir. Arzusu sürekli güven içinde olmaktır.

Dostluk veya beraberliklerinde hakim unsur maddi veya manevi menfaat duygusu ağır basar. Kolayca nankörlük yapabilir. Dostluklarından hiç bir zaman emin olunmaz; arkadan vurabilirler.

Sadistçe yönleri de vardır. Hem korkar, hem de kendi canının yanmasından adeta zevk alırlar. Bedensel acı adeta ona zevk verir. Yani başkalarına yaptığı gibi kendine de acımasız davranabilir. Ölümden ve kan görmekten korkar.

Ayrıca kendi düşüncelerinin, gizli planlarının başkaları tarafından anlaşılacağı düşüncesi onu çok tedirgin eder. Onun için susar. Yaşam boyu hırslan, enerjileri, kin ve nefretleri, yaşam hırsları asla bitmez. Adeta ölüme meydan okurlar.

Olayları analiz etme, derinliğine inerek bulduklarını birbirine bağlayıp netice çıkarmada çok cin fikirlidir. İyi bir dedektif, ajan veya zor ve gizli işleri çözümleyici olur. Ayrıca hemşirelik, doktorluğun ağır dalları ve gizemli sanatkarlık onlar için çok uygun alanlardır


KAYNAK: MAXİMUMBİLGİ

Terazi burcunun simgesi yine terazidir. Dengeyi, ölçüyü tutturmayı temsil eder.



Terazi’nin glifi de bir teraziye benzer. Aynı zamanda bir köprüyü andırır. Ayrıca bu glifi güneşin batmakta olduğu zamana da benzetebiliriz. Bu yönüyle gündüzle gecenin eşit olduğu sonbahar ılımını simgeler. Terazi burcunun zodyaktaki konumu da güneşin batış noktasına denk gelir. Bundan sonra güneş karanlıklara girecektir. Sonbahar ılımından sonra geceler uzamaya başlar. Güneşi daha az görürüz. Terazi burcu insanı da Güneş’ini (egosunu, isteklerini) bir başkası lehine geri çekebilen özellikler gösterir. Karşıdakinin mutluluğu onun mutluluğu olur. Öteki insanı desteklemek ister.

"İnsanlar yalnızdır, çünkü köprü yerine duvar inşa ederler."

Joseph F. Newton Men


astrolojidergisi.com

Terazi ( 23 Eylül – 23 Ekim )

Yönettiği ev: 7. Ev
Arketipler:- Arabulucu- Politik- Sanatçı- Sevgili - Uzlaşmacı- Fikir alışverişi
Vücudumuzda temsil ettiği bölge: Böbrekler

Elementi: Hava
Yönetici gezegeni: Venüs
Niteliği: Öncü

“Sen ve Ben! Dengedeyiz!”
Terazi burcu insanı hayatını uyumlu bir sanat eserine çevirmek ister. Her şeyde denge arar. Kendini sevgi dolu ifade eder ve kavgadan kaçar. Ancak fikir ayrılıklarına her zaman açık olmaya çalışır. Küsleri barıştırmakta üzerine yoktur. Diplomatik bir arabulucu gibi hareket eder ve barışı sağlar. Evinde, giysilerinde ve tavırlarında kendine has bir stil taşır ve tüm bunlar onun zevkini yansıtır.
Birçok kişi Terazi burcunun dengeli olduğunu düşünse de bu doğru değildir. Sadece dengeyi sever, ancak bu onun dengeli olmasını gerektirmez.
Her zaman eksik yarısını arayan Terazi burcu başka insanlara çekilim duyar. Karşısındakini her zaman kendisinin değişik yanlarını yansıtan bir ayna gibi görür. Bu yüzden ilişkileri onu adım adım kendine yaklaştırır. Partnerine yaklaşımı her zaman uyumludur, yumuşaktır, sert hatlar barındırmaz.
Zor yanı ise sürekli “evet”çi olmasıdır. Her zaman ilgiyi kaybetme korkusundadır, bu durum ise onun “hayır” diyebilmesine engeldir. Hatta tartışmalara yol açmamak için kendi düşüncelerini bile yalanlayabilir.
Her zaman uyum ister. Alınan her yeni karar, kısa süreli bile olsa, onun bu uyumlu dünyasını bozabilir. Gerçekçi olmayan uyumlu ortamlar yaratmaya çalışır.
Hayatın güzel yanlarını görmesini bilen Terazi burcu insanı, her karanlığın içinden ışığı yakalamayı başarır. Karşıtlıkları anlar ve denge kurmaya çalışır. “Biz” demesini bilir ve insanların arasında köprü olmayı başarır. Cazibesini ve iyi niyetini kullanarak ikna etmekte ustadır. Çevresindeki insanları ciddiye alır ve onlara önem verdiğini hissettirir; ancak yine de her zaman yanınızda olacak bir arkadaş değildir. Araya giren ayrılıklar ve zaman ilişkilerini zedelemez. Değer verdiği insanlar hakkında fikirleri kolay değişmez.
Çevresindeki insanların ilgisine bağımlı olan Terazi insanının kendi düşüncelerini bile yalanlayabilmesi onun zayıf yanıdır. Her akımdan etkilenir, rüzgâra kapılmış yaprak gibidir. İnsanları kazanmak için cazibesini kullanır ve bazen tutamayacağı sözler verir. Estetik görüntüsü onun için çok önemlidir. Bu uğurda bıkmadan usanmadan çaba sarf edebilir. Fazla güçlü bir karaktere sahip değildir, bu yüzden zorlukların ve gerginliklerin olduğu ortamlardan kaçar. Bunda da başarılı olur.
Terazi burcu insanı hayatının her döneminde bir partneri olsun ister. İyi ve kötü günlerini paylaşacak birine ihtiyaç duyar. İlişkide ilk adımı atan olmaz, bunu her zaman karşı taraftan bekler.
Evet diyebilmek için, sizin atacağınız adımı sabırsızlıkla bekler. Şefkat ve dikkati çekmek konusunda tamamen doyumsuzdur ve sürekli ilgi bekler. Partnerinden beklentileri çoktur. Gerek dış görünüm, gerekse kültür ve uyum bakımından kriterleri yüksektir. Cinsellik burada illa ki çok önemli değildir. Hatta bazı Terazi burcu insanı size cinselliği çirkin ve bayağı bir şeymiş gibi göstermeye çalışabilir. Ateşli bir gecenin de kendine has birçok güzelliği olduğuna dair, onu ikna etmeniz gerekebilir.
Cazibesini kullanmayı iyi bilir ve karşı cinsi parmağında oynatabilir. Uyumu yakalayabilmek için hemen size uyum sağlar, kendisine uyulmasını beklemez; yeter ki siz onun kriterlerine uygun olun.

Terazi burcundan bir yönetici size asla doğrudan ne istediğini söylemez. Onun taleplerini anlayabilmek için satır aralarını okumayı becerebilmelisiniz. Genellikle iyilik dolu başarılı yanını gösterir, çünkü bu durumda sizin de ona dostça yaklaşacağınızı düşünür. Şirket içinde sosyal aktiviteler, geziler ve yemekler düzenlemekte üzerine yoktur; insanların uyum içinde çalışması için çaba sarf eder. Çalışanlarından herhangi bir talepte bulunacağı zaman diplomatik yaklaşmayı ve konumunun ne olduğunu hissettirmeyi yeğler. Ancak bu diplomatik ve yumuşak tutumu sizi aldatmasın hiç ummadığınız anda yumruğunu masanızda hissedebilirsiniz. İş yerinde olan bitenden habersizmiş gibi davranıp, bir gün tüm kendisinden gizli dönen işlerden ne kadar haberdar olduğunu, size yine diplomatik bir şekilde gösterir.

astroistanbul.com

TERAZİ ve“SEN” BİLİNCİ



Güneş Terazi burcunda ilerliyor ve biz yılın "sen" bilincini geliştirme aşamasındayız. Michael Lutin ay düğümlerini anlatırken Kuzey Ay Düğümü Terazi'de olan bir erkeğin evlilikte eşinin soyadını seçme durumunda olabileceğini anlatır. Steven Forrest da kendi özünden taviz vermeden kişisel özelliklerinden taviz vermesi gerektiğini söyler. Kısaca, Terazi olmak kendinden bir şeyler vermeyi gerektirir. Özgürlüğüne, otonomisine düşkün olanlar için, bu, kavraması zor bir fikir olabilir, ancak damarlarında Terazi kanı dolaşanlar için o kadar zor olmasa gerek. Yine de vermek öğrenilmesi gereken bir sanattır. "Sen" bilincini geliştirmeden vermek bir kabusa dönebilir. Ben bir sade ekmek isterken, sen bana daha iyi olduğunu düşündüğün için, beni hiç dinlemeden, çikolatalı pasta vermeye kalkarsan, hem beni mutlu edemezsin hem de çikolatalı pastayı almak için kaynaklarını tükettiğin için beni nankörlükle suçlayarak, bana kızabilirsin. Oysa benim tek istediğim sade bir dilim ekmekti, ve bu senin kaynaklarını fazla zorlamayacaktı. Çoğumuz karşımızdaki insanın istek ve ihtiyaçlarını ondan daha iyi bildiğimizi düşünerek, ona ne vereceğimizi saptarız. Oysa, eğer onu dinlersek, onun isteklerinin çok farklı olduğunu görebiliriz. İşte bu noktada o istekleri bizim sağlayıp sağlayamayacağımızı düşünme süreci başlar. Eğer bizde olmayan ya da vermek istemediğimiz bir şeyi vermeye kalkarsak, kendi sınırlarımızı zorlamaya başlarız. Bu da bizi önce iç çatışmaya, sonra da dış çatışmaya götürür ve Terazi'nin barışçı doğası zarar görür.

(c)Barış İlhan

TERAZİ’NİN SEVDİKLERİ

Zerafet

Paylaşmak

Hoş, estetik şeyler

Trendleri izlemek, modaya uygunluk

Beğenilmek

Nezaket, yumuşaklık

Sosyallik

SEVMEDİKLERİ

Zorbalık

Haksızlık

Uyumsuzluk

Kaba tartışmalar

Çirkinlik

Karar vermeye zorlanmak



astrolojidergisi.com

Güneş terazi burcuna girerken ekvatorun üstünden geçer ve yeryüzündeki her yerde gece ve gündüzü eşitler. Karanlık ve ışığın bu dengelenmesi, dengeyi yeniden tesis etme çabasının çağrışımlarıyla yüklüdür. Kadim zamanlarda bu dönem olayların mevcut gidişatını değerlendirme, ilerideki ihtiyaçları tahmin etme, önemli sorunları ele alma ve önde uzanan zorlu mevsim için işe yarar bir plan yapmak için ayrılmış bir vakitti. Kadim Mısır terazi hayatın sonunda, ölmüşlerin ruhunun bir kefesinde Hakikat Tüyünün olduğu terazide tartıldığı hüküm gününün güçlü bir sembolüydü. Roman mitolojisinde tanrıça Astraea adaleti yönetiyor, elinde bir terazi tutuyordu. Bu terazi adaleti ve eşitliği getirmek için ne tür karmik müdahaleler gerektiğini tartmanın bir aracıydı.

Bu dönemde doğan ve analiz, hüküm ve denge nitelikleriyle donanmış olan kişiler aşırılıklardan ve uçlardan kaçan semavi bir ortamın çocuklarıdırlar. Teraziler doğal karşılaştırma, ayrıştırma ve tarafsız felsefi akıl yürütme yetenekleriyle haklı olarak Zodyak’ın arabulucuları olarak ün salmışlardır. Teraziler beynin sağ ve sol yarım küreleri arasındaki ince etkileşime dayanan harika iletişim becerilerine sahiptirler. Genel olarak terazilere daha geniş sosyal sonuçları düşünerek kişisel ön yargıları bir kenara koyan adil ve önyargısız hüküm vermeleri konusunda güvenilir.
Teraziler şu ya da bu şekilde bir dene ve adalet konumunu bulma güdüsüyle yaşarlar. Denge ve adalet arayışının içe bakışla başlaması gerektiğini bilir ve kendi duygusal davranışlarını incelemekten veya başkalarının analiz etmesinden mutlu olurlar. Adalet arayışı içinde başkalarının kendilerinden farklı bir görüşe sahip olabilme olasılığını dikkatle gözden geçirir ve olayları alternatif bir bakış açısından görmek için kendiliğinden harekete geçerler. O zaman buradaki güçlük uyum arayışı içinde olan bir insanın birbiriyle çatışan realiteler bolluğunu nasıl ele alacağı meselesidir. Acaba hepsi kaba bir ortak paydada birleştirilecekler mi, yoksa bir uçtan ötekine savuracak şekilde kararsızlık ve istikrarsızlığa mı yol açacaklar?
Kendi güneş burçlarının daha soylu niteliklerine uygun yaşayan teraziler adalet ve ayrıştırma konusunda epey eğitimlidirler. İlk önce analiz ederler, ardından bir çözümde uzlaşıp karar verirler ve sonra yeniden değerlendirmeyi gerektirecek yeni bir bilgi ortaya çıkmadıkça ilke ve kararlarına sadık kalırlar. Hiç kuşkusuz böyle bir tutumun kendi içinde uç bir yanı vardır ve bu yüzden Teraziler kendilerini iyice bir incelemelidirler ve bir insan olarak olgunlaşma süreçlerinde tek çatışmasız durumun atalet olduğunu anlarlar. Huzur ve uyum arayışında bile kişi bir duruşa sahip olmalı ve bu duruşun başka insanlarda ve dolayısıyla kendilerinde neden olduğu rahatsızlığa rağmen duruşunu korumalıdırlar. Terazi burcunun işte bu yüzden güneş burcu yorumlarında yazan şeylerden daha karmaşık olmasında şaşılacak bir yan yoktur. İniş çıkışlarla, gerilim ve zorlanmalarla dolu bir dünyada uyumu bulmak kolay bir iş değildir, birçok terazi gerilimsiz ilişkiler ve kolay bağlılıklar yaşamak yerine gündelik çatışmaların ve kendi görüşleri başkalarınkiyle çatıştığı zaman ortaya çıkan rahatsızlığın acılı bir şekilde farkındadırlar.
Birçok güneş burcu yorumları Terazi burcunu Zodyak kişilikleri içinde en çekici olan diye anlatır, bu bakış açısı Güneş’in geleneksel olarak düştüğü söylenen bir burçtaki konumunun biraz çarpık bir tarifidir. Yaratıcı kendini ifade edişin ve bireyselliğin sembolü olan Güneş’in terazi burcunda düşmesinin nedeni, Terazilerin kendi özel ihtiyaçlarını hiç durmaksızın başkalarına karşı sorumluluklarını hesaba katmak zorunda oldukları karmaşık bir ortamda değerlendirmek zorunda kalmalarıdır. Kişinin kendi gerçek yolunu bulması ve kendi duruşunu başka insanların ne düşündüğüne bakmadan net, doğrudan ve açıkça ortaya koyması açısından gerçek bir zorluktur bu. Teraziler bu konumdan rahatsızdırlar ve kendi kişisel ihtiyaçlarının peşine düşmeye odaklanan sabit bir kararlılığı korumak için büyük güdüsel engelleri aşmak zorundadırlar. Kendi burçlarının daha derin ilkelerine bağlanmayı başarırlarsa, çatışmalardan kaçmak için ödünler vermek zorunda kalmaz, muhalefet ettikleri şeyin karşısında güçlü bir şekilde çıkmak için çatışmanın bir ucunda kararlı bir şekilde durabilirler. Bu anlamda gerçek bir ‘dengeleyici’, evrensel terazinin çocukları olurlar ve diplomasi, nezaket, adalet ve aklı kullanarak olumsuzlayıcı baskıcı güçlere meydan okumaktan korkmazlar. Terazi bir öncü burçtur, dünyada değişiklikler yapmak için güçlü bir güdüsü vardır. Yine de Terazi bütün öncü burçlar arasında en çok hafife alınan burçtur, onların başkalarını zorlamayan kişilikleri bizim yanlış bir şekilde terazilerin amaçlarından kolayca vazgeçebileceklerini düşünmemize neden olur.
Egonun kendini ifadesinin bu doğal bastırılması Terazi’nin Venüs tarafından yönetilmesi yüzünden daha karmaşık hale gelir, çünkü Venüs gezegeni ilişki kurmak, istenmek ve başkaları tarafından onaylanmak isteyen bir gezegendir. Teraziler ilişkiler ve başkalarına sorumlulukların kabul edilmesi kendi dünyalarının ekseni olduğu gerçeğinden kaçamazlar. Bu eksen onlara duygularını verir, onları eylemlere iter; bu yüzden Terazilerin ilişki sorunları içine gömülmüş olması veya bir ilişkiye girmeye çalışmaları ünlüdür. Venüs’ün yönetici olması onların diplomatik ve büyüleyici karakterlerine dair ünlerine ün katar. Teraziler kendilerini başkalarına çekici bir şekilde sunmaları, ince bir sanatsal beğeni ve takdir yeteneğine sahip olmaları ve kendilerini maharet ve nezaketle donatmalarıyla bilinirler. Terazi burcunda Venüs gündüz yöneticisidir; burada açık ve görünür bir şekilde kendini ifade ederler, bu durumda güzellik ve zevki ifade etmek ve çevrelerinde açık bir şekilde zuhur ettiğini görmek istedikleri bir dünyada yaşadıkları için Terazilerin görünüşte hoş olan şeylerden kolay etkilendikleri söylenebilir.
Birçoğumuz kendi güneş burcumuzun üstün niteliklerini sergilemeyi başaramıyoruz ve bu burçla ilişkilendirilen birçok olumsuz özellik – kararsızlık, suçluluk, hata yapıyorum duygusu, ifade edilmeyen içerlemeler, kendini aşırı derecede zevke gark etme, iki uç arasında salınma – günlük yaşayan Terazilerde kolayca görülen şeylerdir, kuşkusuz bunlara ama bu haksızlık ve ama öte yandanları ekleyebilirsiniz. Birçok terazi yüzeydeki uyum içinde yaşamaya kendini öyle kaptırır ki onu rahatsız eden konulardan kaçınmalarıyla insana bıkkınlık verebilir. Tıpkı kocasının onu aldattığından şüphelenmesi için iyi nedenleri olup da bunu düşünmek istemeyen bir kadın gibi veya ilişkiye tümden bağlılığını ifade ettikten sonra ortadan kaybolan aşık gibi, yüzeyde iyi göründüğü müddetçe Teraziler kendilerini her şeyin olması gerektiği gibi olduğuna inandırabilirler. Kelimelerle ilgili doğal bir yetenekleri ve kulağa doğru gelen her şeyin doğru olduğunu varsayma eğilimleri vardır, bu durum Terazilerin başka insanların samimiyeti konusunda aldanmalarına ve bu aldanmanın başka bir samimiyetsizlik olduğunu görememelerine neden olur.
Teraziler ayrıca ‘uzlaşma’ ile ‘müzakere’ yollarının insanlara istedikleri her şeyi verdiği konusunda aldatmada ustadırlar. Kendi isteklerini yerine getirdiklerini kabul etmek yerine, başkalarının da olayları onların gözlerinden görmelerini bekleyerek destek kazanmaya çalışırlar. Teraziler sorgulandıkları zaman kendilerini analiz edip içe bakmaya çalışırlar, fakat aklın sesi – ama daha derin güdülerin görülmesi ve derinden bir farkına varmanın sesi değil – onları hızla adil oldukları ve niyetlerinin makul olduğu sonucuna taşıyacaktır. Teraziler genellikle daha derin bir ahlaki açıyı görmek yerine kendilerini akıllı bir şekilde savunmayla ilgilenirler. Eğer kulağa doğru geliyorsa, doğrudur; eğer cümle zeki bir şekilde tasarlanmışsa bir yalan olamaz.
Bunun net sonucu şudur ki eğer söz konusu Terazi burcu kişi yeterince bilge ve anlayışlı değilse, insanlar onların ahlaki olarak sığ, ilkelere bağlılıkları zayıf ve samimiyetsiz oldukları fikrine kapılırlar. Bir çatışma durumunda başarılı bir şekilde zafere ulaşırlarsa, her zaman arkada bırakılan bir kandırmacanın ağırlığını hissederler. Sırtından vurulan birçok insan yaranın üzerine gülümseyen bir insan yüzü resmi yapıştırmak istemez. Kendisi bir terazi olan Oscar Wilde, şöyle gözlemlemiştir bu durumu:

Hepiniz işitin çünkü

Herkes kendi sevdiğini öldürür
Kimi acı bir bakışla
Kimi övücü bir sözle yapar bunu
Korkaklar bir öpücüğü
Cesurlar bir kılıcı seçer!

Reading Gaol Balatı, 1897.
Evet, teraziler öpücükle öldürür! Çok düşünceli, toplumsal olarak sorunsuz, geçimi kolay görünen bu Zodyak kişiliği, karmaşık duygusal sorunlar ve nahoş zorluklar içinden tatlı dille çıkma çabaları içinde arkalarında derin bir hüsran izi bırakabilirler. Teraziler düşünceli insan olmak amaçlarında kaçınılmaz acılı ‘sona erdirme’ aşamasından kaçınmaya dair doğal bir eğilime sahiptir. Müzakereyi – ve dolayısıyla kendi seçeneklerini – hep açık bırakmayı isteyen terazilerin en büyük yanlışı, başkalarına adil davranmak isterken, adil dışında her şey olabilmektedir.
Bir hava burcu olarak terazi her şey aydınlık, parlak ve olumlu olsun ister. Hava elementi sanguine mizacıyla ilişkilidir, bu mizaç ölçülü, dengeli ve iyimserdir. Sanguine mizaçlar orta yolu bulmaya ç alışır, yenilikçi ve uç tepkilerden ve sıra dışı yaklaşımlardan hoşlanmazlar. Bu yüzden Teraziler her şeyi sunar gibi görünseler de talepkâr ve yoğun ilişkiler için uygun değildirler. Toprak burçları onları hoppa ve sorumsuz olarak, su burçları derin duygusal ihtiyaçlarına tepkisiz olarak görürler. Ateş burçlarıysa terazilerin serinkanlı büyüleyici diplomasilerinden, geride karizmatik bir kişilik ve canlı bir kıvılcım yoksa, hiç etkilenmezler.
Bir insan burcu olarak Terazi medeniyeti, kibarlığı, övücü kelimeler zenginliğini ve kaba kuvvet yokluğunu temsil ederler. Mesleki alanlarda teraziler doğuştan diplomatlar, kusursuz müzakereciler, halkla ilişkilerin her alanında başarılı olabilecek nazik insanlardır. Kendi köşelerini sanat alanında da bulabilirler, ışık renk ve biçimin dengeli ve simetrik bir şekilde bir araya gelmesi, halka çekici gelen eserler üretmelerine yardımcı olur. Stilleri sıradışı, garip veya tutkulu değil, gelenekseldir; çekici, kolayca taktir edilen ‘yüz’ olduklarında, iş dünyasında da başarılı olurlar.
Bununla birlikte bir terazi için ideal iş hukuk, hükümet, devlet ve adalet sistemleri içinde yer almaktır. Terazi, en iyi halinde, gerçek stratejisttir; burada akıl duygulara hakimdir ve eşitsizliği ve adaletsizliği ortadan kaldırma yönündeki daha geniş amaca çok iyi hizmet eder. Teraziler kendilerini kendi evrenlerinin merkezi olarak göremedikleri bir konuma yükseldikleri vakit, kendi sosyal ortamlarının içindeki bir denge unsuru olarak, kendilerine verilmiş olan kozmik kuvveti tümüyle kullanmaya çok yaklaşırlar. Denge sükunette kolay bulunan bir şeydir; ancak gözlerimiz uzaktaki ufka kenetlenmişken en sert fırtınalarda dimdik durduğumuz zaman daha büyük bir amaca hizmet ederiz. Terazi orta noktaya yapışmakla değil, ama İdeallere odaklanarak dikkat dağıtıcı şeylerden korunur ve kendi içsel dengelerini temsil eden bir denge ve uyum yeri bulurlar.

batiniler.com

İnsanlar birbirlerini tanımanın ne kadar güç olduğunu bildikleri için,
bu zahmetli işe teşebbüs etmektense; körler gibi rastgele dolaşmayı
ve ancak çarpıştıkça birbirlerinin mevcudiyetinden haberdar olmayı tercih ediyorlar...
SABAHATTİN ALİ


GÜNEŞ TERAZİ'de



Bildiğiniz (veya bilmediğiniz) gibi astrolojide burçlar takılmyıldızlara göre değil, mevsimlere göre bölünürler ve dört öncü burç (Koç, Yengeç, Terazi, Oğlak) mevsimleri başlatırlar. Terazi sonbaharı başlatan, gece ve gündüzün eşit olduğu, hava grubu ve öncü (kendi kendine harekete geçen) bir burçtur. Zihinle ilgilidir. Düşünmek, kavramak ve idrak etmek gibi özelliklere sahiptir. Koç ve Terazi burcu birbirine zıt burçlardır. Koç düşünmeden başlatır, Terazi düşünerek başlatır. Koç "ben" der, Terazi "sen" der. Tabii sonra bu "sen"den "biz" oluşur. Dolayısıyla Terazi'nin idrak etmesi ve düşünmesi gereken "sen"dir. Ve bu "sen", "ben", "biz" meseleleri ile uğraşırken, Terazi'nin geliştirmesi gereken dengeleme, ölçüyü tutturma süreci başlar. Bu süreci gerçekleştirebilmek için "iki" gereklidir. Hedef terazinin iki kefesinde dengeyi ve ölçüyü tutturmak olduğu için "bir" burada yeterli değildir. İki sayısı ilişki sayıdır. Bu ilişkiden farkındalık doğar. Bir'e ulaşabilmek ancak bu farkındalıkla olur. Dolayısıyla Terazi burcu olalım olmayalım, hepimiz nasıl ve kim olduğumuzu görmek, kendimizi tanımak için bize ayna tutacak ilişkilere ihtiyaç duyarız.

Güneş Terazi burcunda ilerliyor ve biz yılın "sen" bilincini, dolayısıyla "ben ve sen = biz" bilincini geliştirme aşamasındayız. Michael Lutin ay düğümlerini anlatırken Kuzey Ay Düğümü Terazi'de olan bir erkeğin evlilikte eşinin soyadını seçme durumunda olabileceğini anlatır. Steven Forrest da kendi özünden taviz vermeden kişisel özelliklerinden taviz vermesi gerektiğini söyler. Kısaca, Terazi olmak kendinden bir şeyler vermeyi gerektirir. Özgürlüğüne, otonomisine düşkün olanlar için, bu, kavraması zor bir fikir olabilir, ancak damarlarında Terazi kanı dolaşanlar için o kadar zor olmasa gerek. Yine de vermek öğrenilmesi gereken bir sanattır. "Sen" bilincini geliştirmeden vermek bir kabusa dönebilir. Ben bir sade ekmek isterken, sen bana daha iyi olduğunu düşündüğün için, beni hiç dinlemeden, çikolatalı pasta vermeye kalkarsan, hem beni mutlu edemezsin hem de çikolatalı pastayı almak için kaynaklarını tükettiğin için beni nankörlükle suçlayarak, bana kızabilirsin. Oysa benim tek istediğim sade bir dilim ekmekti, ve bu senin kaynaklarını fazla zorlamayacaktı. Çoğumuz karşımızdaki insanın istek ve ihtiyaçlarını ondan daha iyi bildiğimizi düşünerek, ona ne vereceğimizi saptarız. Oysa, eğer onu dinlersek, onun isteklerinin çok farklı olduğunu görebiliriz. İşte bu noktada o istekleri bizim sağlayıp sağlayamayacağımızı düşünme süreci başlar. Eğer bizde olmayan ya da vermek istemediğimiz bir şeyi vermeye kalkarsak, kendi sınırlarımızı zorlamaya başlarız. Bu da bizi önce iç çatışmaya, sonra da dış çatışmaya götürür ve Terazi'nin barışçı doğası zarar görür.

Terazi zamanlarında deneyimlediğimiz bir şey de ölçülülüktür. Biraz ondan, biraz bundan. Ya hep ya hiç değil. Biraz sen, biraz ben. Hep ben veya hep sen değil. Biraz akıl, biraz duygu. Hep akıl, hep duygu değil. Biraz çalışma, biraz dinlenme. Hep çalışma, hep dinlenme değil.

Kolay gelsin,
Barış İlhan