Astroloji Aşkına
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
En son konular
» Merhaba tekrar :)
Hastalık Kavramının Madde Ve Mana Yönü EmptyPtsi Haz. 08, 2015 9:23 pm tarafından PaperDragon

» Gaziantep'ten selamlar
Hastalık Kavramının Madde Ve Mana Yönü EmptyPtsi Haz. 08, 2015 8:52 pm tarafından PaperDragon

» Caput Algol sabit yıldızı
Hastalık Kavramının Madde Ve Mana Yönü EmptyPtsi Mayıs 18, 2015 11:25 am tarafından Uranus

»  Nazım Hikmet
Hastalık Kavramının Madde Ve Mana Yönü EmptyPtsi Mayıs 18, 2015 4:57 am tarafından Uranus

» Progres Asc
Hastalık Kavramının Madde Ve Mana Yönü EmptyPtsi Mayıs 18, 2015 4:56 am tarafından Uranus

» Stelyum
Hastalık Kavramının Madde Ve Mana Yönü EmptyPtsi Mayıs 18, 2015 4:55 am tarafından Uranus

» ben geldimm
Hastalık Kavramının Madde Ve Mana Yönü EmptyPtsi Mayıs 18, 2015 4:52 am tarafından Uranus

» SES ??
Hastalık Kavramının Madde Ve Mana Yönü EmptyPtsi Mayıs 18, 2015 4:51 am tarafından Uranus

» KARŞILIKLI AĞIRLAMA (MUTUAL RECEPTİON)
Hastalık Kavramının Madde Ve Mana Yönü EmptyC.tesi Ara. 20, 2014 10:35 pm tarafından sinan1399

Anket

Bucunuz Hangisi

Hastalık Kavramının Madde Ve Mana Yönü Vote_lcap9%Hastalık Kavramının Madde Ve Mana Yönü Vote_rcap 9% [ 402 ]
Hastalık Kavramının Madde Ve Mana Yönü Vote_lcap8%Hastalık Kavramının Madde Ve Mana Yönü Vote_rcap 8% [ 376 ]
Hastalık Kavramının Madde Ve Mana Yönü Vote_lcap8%Hastalık Kavramının Madde Ve Mana Yönü Vote_rcap 8% [ 370 ]
Hastalık Kavramının Madde Ve Mana Yönü Vote_lcap9%Hastalık Kavramının Madde Ve Mana Yönü Vote_rcap 9% [ 439 ]
Hastalık Kavramının Madde Ve Mana Yönü Vote_lcap9%Hastalık Kavramının Madde Ve Mana Yönü Vote_rcap 9% [ 410 ]
Hastalık Kavramının Madde Ve Mana Yönü Vote_lcap8%Hastalık Kavramının Madde Ve Mana Yönü Vote_rcap 8% [ 391 ]
Hastalık Kavramının Madde Ve Mana Yönü Vote_lcap9%Hastalık Kavramının Madde Ve Mana Yönü Vote_rcap 9% [ 409 ]
Hastalık Kavramının Madde Ve Mana Yönü Vote_lcap9%Hastalık Kavramının Madde Ve Mana Yönü Vote_rcap 9% [ 414 ]
Hastalık Kavramının Madde Ve Mana Yönü Vote_lcap7%Hastalık Kavramının Madde Ve Mana Yönü Vote_rcap 7% [ 347 ]
Hastalık Kavramının Madde Ve Mana Yönü Vote_lcap7%Hastalık Kavramının Madde Ve Mana Yönü Vote_rcap 7% [ 318 ]
Hastalık Kavramının Madde Ve Mana Yönü Vote_lcap9%Hastalık Kavramının Madde Ve Mana Yönü Vote_rcap 9% [ 415 ]
Hastalık Kavramının Madde Ve Mana Yönü Vote_lcap9%Hastalık Kavramının Madde Ve Mana Yönü Vote_rcap 9% [ 427 ]

Toplam Oylar : 4718

Arama
 
 

Sonuç :
 


Rechercher çıkıntı araştırma

Mayıs 2024
PtsiSalıÇarş.Perş.CumaC.tesiPaz
  12345
6789101112
13141516171819
20212223242526
2728293031  

Takvim Takvim

.
.

Hastalık Kavramının Madde Ve Mana Yönü

4 posters

Aşağa gitmek

Hastalık Kavramının Madde Ve Mana Yönü Empty Hastalık Kavramının Madde Ve Mana Yönü

Mesaj tarafından ali Ptsi Tem. 05, 2010 5:04 pm

Hastalık Kavramının Madde Ve Mana Yönü








Hastalık Kavramının Madde Ve Mana Yönü Yorumsuz-okur-yazar-ali-deliveli21HASTALIK KAVRAMININ MADDE YÖNÜ:
Hastalık, Organizmada birtakım değişikliklerin ortaya çıkmasıyla
sağlığın bozulması durumudur. Yaşamsal etkilerin insan bedeninde yol
açtığı sistem bozukluğu olarakta ifade edilebilir. Kısaca adı her ne
olursa olsun sistem bozukluğudur. Yaşamsal
etkiler, sırası ile esmasal nasibimizin, enerji bedenimiz üzerinde
oluşturduğu olumsuz etkilerin organizmalarımızda dolayısı ile
organlarımız üzerindeki olumsuz etkileridir.
İnsan dediğimiz meçhul! varlık, maddi ve manevi olmak üzere temelde beş etki almak üzere yaratıldığı gözlemlenmiştir.
1. İlaç etkisi: Adından da anlaşıldığı üzere
bedensel bir takım zayıflıklar sonucu vitamin eksikliği, mineral
fazlalıkları gibi rahatsızlıklardır. Tıbbi müdahaleler veya ilaç
tedavisi ile rahatça giderilebilir veya etkisi azaltılarak kontrol
altına alınabilir.
2. Nazar etkisi: “Nazar” adı verdiğimiz bilimsel
olarak da olumsuz enerji dalgası adı verilen; insanların yaydığı
negatif enerjiden etkilenme sonucu oluşan rahatsızlıklardır. Bu etki
kişinin doğum esnasında aldığı olumsuzluktan kaynaklanmaktadır. Yapısal
olarak bazı bedenler başkalarının olumsuz enerjilerinden etkilenmekte,
dini folklorümüzde de nazar için bir çok manevi tedavi yöntemleri
anlatıla gelmiştir. Kişinin manevi yapısındaki bir bozukluk olarak ta
adlandırılabilir. Nazar etkisi manevi bir hastalıktır, haktır ve
korunma için Kuranı Kerim’de ki “Kul” ile başlayan sureler, bilhassa
Felak ve Nas sureleri indirilmiştir.
3. Sihir etkisi (Yıldızsal etki): “Sihir etkisi”
olarak adlandırılan bu rahatsızlık: Bir sihire kapılma, sihir yapma,
sihir yapılmış, sihire meyilli gibi anlamlar ifade etmekten öte; doğum
esnasında alınan etkiler ile yıldızsal etkilerden dolayı oluşan
rahatsızlıklar olarak nitelendirilir. Sihir etkisini anlamak için
denizlere ay’ın yaptığı med-cezir etkisi düşünülmelidir. Yine arabi
ayın 14-15-16. günlerinde bizzat insan bedeninde oluşan etkilerde
gözlemlenebilir. İstatistik olarak yapılan araştırmalarda bu
tarihlerdeki suç işleme oranının arttığı bilimsel bir gerçektir.
Anlaşılacağı üzere manevi bir hastalıktır. Çaresi yine manevi tedavi
ile yapılabilir.
4. Cin etkisi: “Cin etkisi” olarak belirtilen bu
etki: Cinlerin musallat olması, kendisinde cinler bulunması gibi
değerlendirilmemeli; görünmeyen enerji varlıklarından! alınan olumsuz
(negatif) etkinin baskısı altında kalarak oluşan rahatsızlıklar olarak
düşünülmelidir. Enerjinin, insanın temel yapıtaşı olduğu bugün bilimsel
bir gerçektir. Yani bizi oluşturan atom yapımız pozitif ve negatif
elektronlardan oluşmaktadır. Bizim gibi çevremizdeki maddelerin de aynı
yapıdan oluştuğu düşünülürse durum tüm açıklığı ile ortaya çıkmaktadır.
Anlaşılacağı üzere manevi bir rahatsızlıktır. Bu durum doğum esnasında
aldığımız etkilerin sonucudur.
5. Soğuk etkisi: Soğuk alma sebebiyle bedende
oluşan, eklem ve kemik rahatsızlıkları ve kulunç gibi romatizmal
rahatsızlıklardır. Genellikle çevresel etkilerden, kısmen de bedensel
zayıflıklardan ortaya çıkmaktadır. Maddi ve manevi tedaviler
yapılabilir. Günümüzdeki kaplıca tedavileri, renklerle, müzik ile
tedavi yöntemleri de denenebilir.
Dikkat edilirse tüm etkiler insan dediğimiz meçhule olmakta,
yaratılışsal zayıflığımıza göre bir anlamda biz kendimizi hasta
etmekteyiz veya sağlıklı kalamamaktayız.
Atalarımız, hastalık kavramını “Ebced Hesabı” adı altında, isimlerin
sayısal karşılıkları ile incelemişler, günümüzde renklerin insan
bedeninin eterik yapısındaki etkileri bilimsel gerçeklik kazanmasına
karşın, hala insan yapısındaki mana derinliğine dayalı bu hesaplamalara
“öcü” olarak bakanlara inat muhteşem tesbitlerde bulunmuşlardır.
Kısaca bu işlemden bahsedeyim. Kişinin anne adı ile kendi adının
ebcedi kebir ile toplanması ile elde edilen rakamların içerisindeki beş
ve katlarını çıkarınca kalan sayıya bakarak kişisel zayıflık
belirlenmeye ve önlem alınmaya çalışılmıştır. Günümüze kadar her
ilimden gerektiği gibi nasibini almış olan insanlık, bu günden sonra da
inancına ters düşmeyecek şekilde mana boyutunun imarı adına bu
bilgilerden de yararlanacaktır.
Hastalık konusunu incelemeye dikkatlerinizi bir başka noktaya
çekerek devam etmek istiyoruz. Adı “Hayal Mühendisliği” Kuraldışı
Yayınları’ndan çıkmış ve yazarı Serge Kahili King. Kerem Seven’in
terceme ettiği “hastalığın duygusal alt yapısını” anlatan bu yazı
sizlerde de bir çok tabunun değişmesine sebeb olabilir.

“KALP

Kalp bir kastır, bu yüzden de kronik ve akut gerginlikten etkilenir.
Kalp rahatsızlığı olan kişiler merhamet duygularına ket vurmaya
çalışan, reddedilme korkularını bastırmaya çabalayan insanlardır.
Merhametli olmaktan kaçınmalarının sebebi bunun zayıflık belirtisi
olarak yorumlanmasından korkmalarıdır; özellikle de Dünya’nın acımasız
bir yer olduğuna inanan ve bir yerlere gelebilmek için katı
(merhametsiz) olmak gerektiğini düşünen insanlarda görülür bu eğilim.


Kalp hastaları arasında muhtemelen çok yaygın olan eğilim, reddedilme korkusunu bastırmaktır.
Bu insanlar kişisel başarıları aracılığıyla ya da paraları istif edip
servet sahibi olarak çaresizce onaylanma ve sevgi satın alma
peşindedirler. Bu gibi insanlar genellikle “A” tipi kişilik olarak
tanımlanır; onları yönlendiren, kendi değerliliklerini maddi şeylerle
kanıtlama ihtiyacıdır, aksi takdirde değersiz olduklarını, sevilmeye
layık olmadıklarını düşünürler.
Bu insanlara gevşemelerini, daha sakin olmalarını, olayları akışına
bırakmalarını söylemenin pek faydası yoktur; onlara bu tür tavsiyeler
vermek, kendi değerliliklerini kanıtlamak için başkalarını memnun
etmelerine gerek olmadığını anlamadıkları sürece boşa kürek çekmekten
başka bir şey değildir. Bu gibi insanlar kendi değerliliklerini
kanıtlamak için maddi başarılar elde etmekle o kadar meşguldürler ki,
sevdiklerini sürekli ihmal ederler ve sonunda en yakınlarının sevgisini
kaybederler; üstelik her şeyi onlar için yaptıklarını sanırken. Kimi
zaman da ya çoktan bu dünyadan göçüp gitmiş olan ya da yapılan hiçbir
şeyi yeterince iyi bulmayan anne babanın sevgisini satın almaya
çalışıyorlardır.


Kalp hastalarının çoğuna gereken;
hayata yepyeni bir açıdan bakmak; reddedilme korkusunun köklerini
koparıp “el alem ne der?” cümlesini içlerinden söküp atmak ve öz
saygının filizlenmesine izin vermektir.


KANSER

Kanser, aşırı derecede kronik
gerilim bozukluğudur ve uzun vadeli fikir çatışmalarının nihai
sonucudur. Bir bakıma kişinin kendini reddetmesidir çünkü hemen her
zaman işin içinde büyük bir suçluluk duygusu vardır. Suçluluk duygusuna
bir de korkunç bir çaresizlik duygusu, derin hayal kırıklıkları ve
kişinin kendi yaşamının kontrolünü elinde tutamaması eklenir. Peki ama
hayatta gerçekten neyi kontrol edemeyiz?
Başka insanların davranışlarını (etkilenebiliriz ama kontrol edemeyiz)
geçmişte yaşadığımız olayları ve gelecekte olacakları kontrol edemeyiz.
Kanser hastaları tipik bir şekilde Dünya’nın, muhakkak kontrol altında
tutulması gereken tehlikelerle dolu bir yer olduğuna ama kendilerinin
bunu yapamayacaklarına inanırlar. Yine de denerler çünkü hayatta kalmak
için Dünya’yı kontrol etmenin şart olduğuna inanmaktadırlar. Böylece
bedenleri “kontrol etmeliyim ama kontrol edemem” çelişkili mesajını
alıp durur.
Buna kişinin kendi duygularını kontrol altında tutması da dahildir
zira, bu insana göre “kontrolden çıkmış” duygular sadece korkutucu
olmakla kalmaz, incitebilir ve zayıf biri gibi hissetmesine de sebep
olur ki, bu denli tehlikeli bir dünya’da bu onun için gerçekten
tehdittir. Kanser tedavi edilir, ama bedenden parça alarak ya da bedene
bir takım kimyasallar zerk ederek ya da radyasyon vererek değil,
kişinin, her şeyi kontrol etmesi gerektiği inancından tamamen
vazgeçmesiyle ya da her şeyle başa çıkabileceğine ikna olmasıyla tedavi
edilir. Tehdit edilme duygusu aşırı noktada değilse kanserin yerine iyi
huylu tümörler oluşabilir.


MİGREN

Bu rahatsızlık bastırılmış öfkeyle ilişkilendirilir ama bu, öfkenin neden bastırıldığını açıklamaz.
Sebep, kişinin öfke dolu düşünceleri aklından geçirdiğinde ortaya
çıkabilecek sonuçlardan korkmasıdır, ya da bu tür düşünceleri asla
aklından bile geçirmemesi gerektiğine inanmasıdır. Ne var ki
düşünceleri hala oradadır, doğal bir şekilde ifade edilmeyi
beklemektedir ve “düşün/düşünme” mesajının sonu baş ağrısıdır.


SİVİLCELER

Eleştiriye tahammülsüzlük,
alınganlık, çok az onay görme ya da yeterlilikle ilgili kuşkular yüzde
sivilce türü bozulmalara sebep olabilir. Ergenlik çağındaki gençlerin
yüzünde bu tür sorunlara çok rastlanılır ama bunun sebebi hormonal
değişikliklerden ziyade, gencin yeterlilik sahibi bir yetişkin olarak
saygı görmek istemeye başlamış olmasıdır.


Bu istek, aile bireyleri ya da
öğretmenler tarafından reddedilirse bastırılmış güceniklik kendisini
açıkça gencin yüzünde gösterir; yüzdeki sorunun ciddiyeti de bastırılan
duygunun yoğunluğuyla doğru orantılı olur.”

Hastalık kavramının anlaşılması adına yaptığımız bu paylaşım “Hastalık Kavramının Mana Yönü” adı altında devam edecektir.
HASTALIK KAVRAMININ MANA YÖNÜ
Gelelim hastalık kavramının neden ve niçin takdir edildiğine, bu soruya, Mevla Teala En’am suresi 42. ayeti celilesinde:
42-) Ve lekad erselna ila ümemin min kablike feehaznahüm bil be’sai vaddarrai leallehüm yetedarreun;
“Andolsun ki, senden önce de topluluklara (Rasûl) irsâl ettik… Belki boyun eğerek dua ederler diye onları azap ve hastalık ile yakaladık.”
Evet, azab veya hastalık ile “yakalanma”mızın asıl sebebi ortaya
çıkmıştır. Dua etmemiz istenmekte, Mevla Teala bize kendini
hatırlatmaktadır. Kendini unutturmak istememektedir.
Her ayetin sırri yönü vardır. İşte bu farkındalık seviyesi
yakalandığında sır açılacak, gaflet perdesi kalkacak aslolan ortaya
çıkacaktır. Bir diğer bakış açısı ile ortaya çıkarmamız gereken nokta
hastalığımızın boyutunun ötesinde, gerçek hayat kavramı olacak, varlık
olarak gördüğümüz, sahte duyu organları ile acizlikler içerisinde
algıladığımız varlığımızın asl olmadığı, asl olanın bize ulaşma çabası
olarak görülmesi gerekmektedir. Emanete riayet kavramı içerisinde
incelememiz gereken beden varlığımız, bu şuur seviyesinde sadece günlük
giydiğimiz bir elbiseden öteye gidemeyecek, Hakkın farkındalığı ile ona
hakkınca kulluk yapma telaşından başka bir sorun kalmayacaktır.
Yaratılış, “Ol” emri ilahisinin var oluşu, Zâtı
ilahinin, sıfatlarının esmasal boyuttan, Rububiyyet mekanizmasını
oluşturur. Rububiyyet mekanizması, Nuru Muhammedi olarak yaratılan
sistemin bize bakan yüzüdür. Varlık vehimi dört unsur (beden, nefs,
şuur ve ruh) olarak oniki felekte (burç) yaratılmıştır. İnsan beden
yapıya sahip olmakla beraber temelde esmasal terkipten müteşekkildir.
Esma nuru nefsimizde tezahür ederken, özümüzde mevcud bulunan ilahi
bende, feleki yapımız gereği, en olgun özellikler olarak yansımakta,
bununla beraber sadece bedeni özelliğimize bakan nefsi bende ise zayıf
yönleri ile yansımaktadır. İşte kişisel tercih dediğimiz şuur
seviyesine bağlı tercihler bu aşamada önem kazanmakta, yaşam içerisinde
edindiğimiz karakteristik yapımız, şuur seviyesine bağlı olarak kişide
belirmektedir. Bunların temelinde de esmasal olgular vardır. Kızgın bir
insanda Celal esmasını gözlemleyebiliriz. Ya da sevecen bir insanda
Halim esmasını gözlemlemek, sadece maddenin ardına bakabilen gözlerce
mümkündür. El-Halim esmasına bürünmüş, sevecen bir insana baktığında,
kolay kandırılabilecek bir insanı gören gözde ise yalancılık huyu
gizlendiği için inkar mekanizmasını, dolayısı ile El kahhar esmasını
görmek hiç te zor olmayacaktır.
Hikaye bu ya, Esma nurları aldıkları ilahi emir doğrultusunda, felek
dediğimiz âlem semasındaki yıldızlardan doğum zamanımız dediğimiz
nasibimiz doğrultusunda, beden yapımızda can bulmuştur. Sonra bedenimiz
içerisindeki nefs özelliğimizi oluşturan esmalar nefs semasında doğmuş,
ilahi ben ile birlikte, bir türlü peşini bırakamadığımız sahte “ben”i
oluşturmuştur. Yine aynı şekilde akılsal nasibimiz ergenlik dediğimiz
zamana kadar oluşarak zamanı gelince yönetimi ele almaktadır. Tüm
bunlar o kadar çok insanı meşgul etmektedir ki, asıl olan Ruh yapı
görülememekte, insanın yaratılış sebebi olan hilafet elbisesi
giyilememektedir. İşte bu nedenle gerçeklerin üstü açılmalı, gerçekler
hastalık, sıkıntı, yokluk veya darlık adı altında insana
hatırlatılmalıdır.
İşte böyle değerli OKUR’lar, ilahi emrin önünde, yine ilahi takdir dediğimiz nasibimiz vardır ve tüm bunlar “Yaşam
dediğimiz kavram içerisinde yaşanacaktır. Bu yolculuk içerisinde kim ne
kadar hakka “yakin” olabildi ise o seviyede ebedi hayatı yaşayacaktır.
Elif“, ilahi tekliğin ilmine kudretine tüm sıfatları ile varlığına işaret etmekte, “Ha” harfi ile zât boyutundan varlık alemindeki tezahüre dek yaratılışa işaret etmektedir. Dört unsur üzere yaratılış, varlığın “Mim” halidir, Nuru Muhammedi’nin bu âlemde tüm esmalar ile tezahürüdür. “Ahmed” kavramının “mim” aşamasına işarettir. Bunun şuurunda olan kişi ise hamd makamındadır, yaratılışının farkındalığını yaşamaktadır. “Dal
şükür halidir, insanın eli, dili ve kalbi ile abd/kulluğunun hakkını
vermesidir. İşte Ahmed makamı, en güzelin var edilişi, aşkın aşkına
aşkını anlatışı sonucu yani “mim’in mim” den yansıyarak “M-uhammed s.a.s.” oluşu ile bizlere rahmeti ilahi olarak gönderilmesini sizlere anlatmamızın sebebi bu âlemdeki en büyük “be’sai/zorluk” ve “darrai/sıkıntı
fiillerine muhatab olmasına işaret etmek istememizdendir. Alemi fena
dediğimiz bu dünya hayatında en büyük sıkıntıları yokluğu darlığı kim
çekmiştir? Kesinlikle peygamberler ve bilhassa efendimiz Hazreti MUHAMMED s.a.s. efendimizdir. Bu sıkıntının sebebi abdiyyetin Rasullük makamına ulaştırılma çabasıdır.
Risalet makamına ulaşamayız ama ulaşabileceğimiz makamların kapısına
sıkıntı, yokluk, hastalık veya darlık dediğimiz yollardan
ulaşılmaktadır. Hakkın bizden razı olması bizim hamd üzere yaşamamıza
bağlanmış, hamdimize karşılık bize “selam” yani ebedi selamet yurdu
vaad edilmiştir.
Var oluşumuzdaki, “mim halimizin” (beden, nefs,
akıl ve ruh yapılarının) hakkını vererek, yani Hamd makamında, Şükür
dediğimiz elimiz, dilimiz ve kalbi iman üzere, gereklerini yaparak “abd/kul” olup, bu dünya hayatını en üst farkındalık/şuur seviyesinde yaşayabilenlerden olmak ümidi ile…
Yaptığımız bu dünya hayatı kadar kısa seyrimizde bize eşlik
ettiğiniz için Allahım sizlerden razı olsun. Biz eksik noksan veya bir
çok yanlışlarla yazdık, işte sizler de gördünüz. Gerçekler
anlatılamayacak kadar güzel ve muhteşem, ne kelimelere sığıyor ne
anlatımlarla bitiyor… Doğrusunu mevlamız bilir.
Selam ve dua ile
Ali Deliveli
ali
ali
Astro Özel Üye
Astro Özel Üye

Erkek
Koç Yılan
Mesaj Sayısı : 518
Yaş : 59
Nerden : tr
Kayıt tarihi : 31/03/10

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Hastalık Kavramının Madde Ve Mana Yönü Empty Geri: Hastalık Kavramının Madde Ve Mana Yönü

Mesaj tarafından JÜPİTER Ptsi Tem. 05, 2010 5:58 pm

bi yerde okumustum ilahi kodla aska davet diye ,bu yazıyı okuyunca bi an aklıma o geldi ama burda cok daha iyi acıklanmıs ,nazar ve sihir etkisini okuyuncada sealsın bana yaptıgı ay dügümü yorumunda nazar ve sihire maruz kalmıs olabilirsiniz cümlesini düsündüm
JÜPİTER
JÜPİTER
Astro Özel Üye
Astro Özel Üye

Kadın
Kova Domuz
Mesaj Sayısı : 525
Yaş : 53
Nerden : UZAYDAN
İş/Hobiler : İLETİŞİM,SPOR
Kayıt tarihi : 24/12/08

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Hastalık Kavramının Madde Ve Mana Yönü Empty Geri: Hastalık Kavramının Madde Ve Mana Yönü

Mesaj tarafından Uranus Ptsi Tem. 05, 2010 6:00 pm

harika bir yazı ali abi......
emegine eline saglık
Uranus
Uranus
YÖNETİM
YÖNETİM

Kadın
Kova Sıçan
Mesaj Sayısı : 2826
Yaş : 39
Nerden : Azerbeycan-Bakü
İş/Hobiler : Astroloji, spor
Lakap : Bayan Mistik
Kayıt tarihi : 24/12/08

https://astroflame.yetkin-forum.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Hastalık Kavramının Madde Ve Mana Yönü Empty Geri: Hastalık Kavramının Madde Ve Mana Yönü

Mesaj tarafından misty Ptsi Tem. 05, 2010 6:56 pm

Allah razı olsun Ali Bey,çok önemli ve güzel bilgiler bunlar,sağ olun...
misty
misty
Astro Değerli Üye
Astro Değerli Üye

Kadın
Kova Kedi
Mesaj Sayısı : 247
Yaş : 49
Nerden : Türkiye
Kayıt tarihi : 24/06/10

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Hastalık Kavramının Madde Ve Mana Yönü Empty Geri: Hastalık Kavramının Madde Ve Mana Yönü

Mesaj tarafından Misafir Ptsi Tem. 05, 2010 9:08 pm

Aro abicim yine senden çok faydalı bilgiler Wink buna benzer ama yalnızca burçların neden niye hastalık sebebi olusturduguna dair bir yerde uzun uzun bir yazı okumustum zamanında ama şimdi tam hatılarmıyorum bu yazıyı görunce o eski okudugum yazıyı hatırlar gibi oldum.Hatırlasam yada bulabilsemde onuda aynen foruma koysak cok iyi olursu bakalım bulursam koyarım foruma.

esenlıklerle s.a

Misafir
Misafir


Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Hastalık Kavramının Madde Ve Mana Yönü Empty Geri: Hastalık Kavramının Madde Ve Mana Yönü

Mesaj tarafından ali Ptsi Tem. 05, 2010 9:11 pm

yararlı olacaktır eklersen memnun olurum...a.s. paşam..Smile
ali
ali
Astro Özel Üye
Astro Özel Üye

Erkek
Koç Yılan
Mesaj Sayısı : 518
Yaş : 59
Nerden : tr
Kayıt tarihi : 31/03/10

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Hastalık Kavramının Madde Ve Mana Yönü Empty Geri: Hastalık Kavramının Madde Ve Mana Yönü

Mesaj tarafından ali Ptsi Tem. 05, 2010 9:37 pm

JÜPİTER demiş ki:bi yerde okumustum ilahi kodla aska davet diye ,bu yazıyı okuyunca bi an aklıma o geldi ama burda cok daha iyi acıklanmıs ,nazar ve sihir etkisini okuyuncada sealsın bana yaptıgı ay dügümü yorumunda nazar ve sihire maruz kalmıs olabilirsiniz cümlesini düsündüm

nazar ve sihre maruz kalmak; bu iki konu bir insanın enerjik bedeninin kapılarının açık kalması olayı olarakta adlandırılabilir...ewet bu yönü zayıf olan insanlar vardır sanırım seals bunları belirtmek istemiştir...uzman o bize anlamaya çalışmak kalıyor üstadı iyi dinleyin ltfen...Smile
ali
ali
Astro Özel Üye
Astro Özel Üye

Erkek
Koç Yılan
Mesaj Sayısı : 518
Yaş : 59
Nerden : tr
Kayıt tarihi : 31/03/10

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Hastalık Kavramının Madde Ve Mana Yönü Empty Geri: Hastalık Kavramının Madde Ve Mana Yönü

Mesaj tarafından ali Ptsi Tem. 05, 2010 9:37 pm

Uranus demiş ki:harika bir yazı ali abi......
emegine eline saglık


teşekkür ederim...
ali
ali
Astro Özel Üye
Astro Özel Üye

Erkek
Koç Yılan
Mesaj Sayısı : 518
Yaş : 59
Nerden : tr
Kayıt tarihi : 31/03/10

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Hastalık Kavramının Madde Ve Mana Yönü Empty Geri: Hastalık Kavramının Madde Ve Mana Yönü

Mesaj tarafından ali Ptsi Tem. 05, 2010 9:38 pm

misty demiş ki:Allah razı olsun Ali Bey,çok önemli ve güzel bilgiler bunlar,sağ olun...

bilinçlenilmesi gereken konulardan biri yararlanılması ümidi ile...
ali
ali
Astro Özel Üye
Astro Özel Üye

Erkek
Koç Yılan
Mesaj Sayısı : 518
Yaş : 59
Nerden : tr
Kayıt tarihi : 31/03/10

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz